Mavinin içinde yürüdüm.
Deniz kenarında bir yere uğrayıp bir işimi halletmem
gerekiyordu yağmur başlamadan halledebilmek için arabadan fırladım, çantam,
montum her şeyim arabada kaldı. Görevim yağmura yakalanmadan işi halledip geri
dönmekti, yağmur uzunca zamandır yağdığı ve yollar batak olduğu için arabayla
giremeyeceğimiz bir yerdi burası. Hızlı hızlı yürümeye başladım bulutlar yüklü
ve yağmur çiseliyordu. Yağmuru severim, rengi koyudur ama kokusu, sesi çok
güzeldir hatta yağmur hayattır. Ben hızlanıyorum çiseleme hızlanıyor belli bir
kıyamet kopacak arkama dönüp baktım ve o bildiğimiz siyaha yakın alacalı gri
gökyüzü hazırlığının son aşamasında. Fakat o anda deniz kenarına yaklaştıkça
önümdeki maviliği fark ettim. Denizin ve gökyüzünün o koyu güzel maviliği
birleşmiş masmavi bir koridor oluşturmuş ve ben o koridorda tek başıma
yürüyorum sadece zemin toprak, onun dışında her yer mavi. Yavaşladım, biraz
ıslanmanın bana bir zararı olmayacaktı anı yaşamalıydım. Tabi çağımızın
gerekliliği ya hemen fotoğraf çekmek istedim ama cep telefonumu yanıma
almadığımı hatırladım İyi ki de almamışım, o açı bu açı diye düşünürken bu
hissettiklerimi hissedemeyecektim…
Mavinin içinde yürümek…

Duyuyorum, görüyorum, kokluyorum, dokunuyorum…
Ve ıslanıyorum.
Bakışlarımı denize doğru çevirdiğimde koyu maviliğin içinde bir
karabatak kafasını suya daldırıp çıkartıyordu o an etraftaki tek canlı
ikimizdik. Yağmurun hızlanmasıyla adımlarım da hızlandı ve boynumun müsaade
ettiği kadar karabatağı seyrederek yürüdüm. Artık önüme bakma zamanım geldi
mavilik yerini koyu griye bıraktı bulutlar tam olarak döktürmemişti ama
üzereydi. Bir yanım aman hasta olursun ıslanma koş, bir yanım aman ne olacak ki
bu an kaç kere yaşanır keyfini çıkar derken ıslana ıslana arkadaşın evine
vardım, içeri girmemle yağmur bardaktan boşalmaya başladı. Herkes iyi miyim
diye sorarken bir rüyanın bir şiirin içerisinden geldiğimi çok çok iyi olduğumu
söyledim. Bu yağmurda beni oraya gönderdikleri için söyleneceğimi sanmışlardı
şaşırdılar. Ben ise yüzümde gülümseme dökülen yağmura bakmaya devam ediyordum
ve birkaç dakika da olsa mavinin içinde yürümenin büyüsü içerisindeydim hala.
Bir daha böyle bir anı yakalayabilir miyim bilmem ama bu
zaten hiç aklımdan çıkmayacak hem muhtemelen yakalasam bile bu ilk sefer ki
gibi tat bırakmayacak;
Mavinin içinde yürüdüm, hiç unutulmayacak.
O anı yakalayabilmek çok keyifli olmuş. Güzel yazı elinize sağlık.
YanıtlaSilAnı yaşayabilmek çok güzel.
YanıtlaSil